Efsane İncelemesi - Anja (Gaming_4nj4)

Gelin ve Halk Korsanı ile biraz zaman geçirerek onu Efsane yapan şeyin ne olduğunu öğrenin!

Sea of Thieves daima oyuncuları ön planda tutmuştur. Bizi hakiki korsan tayfaları olarak bir araya getiren şey; ister oyun içi, ister etkinliklerde veya sosyal medya kanallarında olsun, topluluğumuzu da oluşturan aramızdaki etkileşimdir.

Özellikle bir korsan var ki platformunu kullanarak başkalarını karşılar, gemici arkadaşlarına el uzatır ve olabildiğince çok etkinliğe katılmak için düzenli olarak dalgalarda görülebilir. Bu vesileyle Anja ile yani namıdiğer gaming_4nj4, namıdiğer Halk Korsanı ile konuştuk ve Efsanevi hikâyesini keşfetmek istedik...


[S]: Seni oyun oynamaya iten şeyin ne olduğundan biraz bahseder misin?

[C]: Babam Bilgi İşlem ile uğraşan bir girişimcidir, bu yüzden 1970'lerin sonlarında ilk bilgisayarımı o yapmıştı; testere ile kestiği ahşap bir kutu, kendinden lehimli devre kartları ve bir avuç oyun içeren disketlerle. İlk nişancı oyunumu 3 yaşındayken oynamıştım ve bu 40 yıl önceydi.

Günlük hayatımda "Ben bir oyuncuyum" dediğimde insanlar sürekli şaşırıyor, açıkçası klişe oyuncular gibi durmuyorum! En sevdiğim şeylerden biri de yaşıtım olan ebeveynlere şunu anlatmak: “Hayır, video oyunları şiddete yol açmaz, aslında hayatım boyunca şiddeti önlediler”. Çünkü oyun oynayarak rahatlayabiliyor, stresli bir mesai sonrası sakinleşebiliyor ve sorunları aşırı düşünmekten sıyrılabiliyorum. Oyun oynamak, televizyon izlemenin aksine yaptığınız şeye odaklanmanızı gerektirir ve zihninizi ve ellerinizi meşgul eder.

[S]: Sea of Thieves'ten önce de Rare takipçisi miydin? Favori bir Rare oyunun var mı?

[C]: İtiraf etmeliyim ki belirli bir stüdyonun takipçisi değilim, daha çok belirli oyunları severim. Hatırladığım kadarıyla ilk oynadığım Rare oyunu Snake Rattle N Roll idi. Kendime ait ilk evimde, yeni konsol kardeşime gittiği için sadece eski konsolumu alma iznim vardı ve orada oynamıştım.

Bir oyuna başladığım anda çok sadık bir oyuncuyumdur, bu yüzden özgeçmişimde yaklaşık yedi yıllık Borderlands 2 ve ardından birkaç yıllık Plants vs. Zombies: Garden Warfare var. PvZ bir oyun topluluğuyla ilk temas kuruşumdu. Tabii o zamanlar sosyal medyayı kullanmadığım için küçük bir dereceye kadar ama orada bile bir büyükelçi olarak kabul ediliyordum, her zaman farklı küçük yerleşim bölgeleri arasında müzakereci olmaya çalıştım. Bu yüzden sanırım gelmiş geçmiş en favori oyunum Sea of Thieves ile izlediğim yol önceden belirlenmişti.

[S]: Şu anda başka hangi oyunları oynuyorsun? Favori bir oyunun var mı?

[C]: Neredeyse hiç "ana oyunum" yoktur ancak Sea of Thieves'de eksikliğini hissettiğim ve bunu başka bir yerde tamamlamak zorunda kaldığım bir şey var: üs kurma. Bu yüzden arada sırada Grounded'a girip mantar kaleler ve çimden gökdelenler yaparım, gerçek hayatta onların bana yaptığı gibi böceklere zorbalık yapıp kaynak toplarım. Fazla vaktim olmadığında da ara sıra kısa bir dövüş raundu için Dauntless veya Fortnite'a giriyorum.

Anja'ya göre deniz demek, arkadaşlarıyla ve tayfası Headwinds ile eğlenmek demektir.

[S]: Sea of Thieves’te ilk ne zaman denize açıldın ve seni korsan hayatına çeken şey neydi?

[C]: SoT oynamaya Beta sürecinin sonlarındayken başlamıştım çünkü kocamın ve iş arkadaşının Kalyon idare etmesi için bir arkadaşa daha ihtiyacı vardı ve eşim yeniden ikimizin de oynayacağı bir oyun istiyordu, bu yüzden bana "yeterince bitki ve zombi öldürdün, artık bir korsan olacaksın," dedi! Yabancılarla birlikte (ve onlara karşı) oynayacağım için ilk başta tereddütle yaklaştım. Ama oyunun saf güzelliği anında beni cezbetti. Sadece etrafa bakıp suyun, doğanın, fırtınaların, gün batımlarının ve gün doğumlarının ve çevrenin gerçekçiliğinin korsanların çizgi roman tarzıyla birleşiminin tadını çıkarırken dünyada tamamen kaybolup gitmem uzun sürmedi.

Oyunda ilk arkadaşlarımı edindiğim zaman korsan seçimim konusunda biraz pişmanlık yaşadım ancak Beta esnasında sunucular sadece hafta sonları çevrimiçiydi ve vakit nakitti, bu yüzden kocam ve iş arkadaşı bir an önce seçim yapıp başlamam için acele ettirdiler. İlk korsanım yakışıklı bir adamdı ve elimde olsa onu alternatif görünüm olarak tutardım ancak bir süre sonra gerçekten kendi adıma ve sesime uygun bir korsan istedim çünkü Sea of Thieves'te bazen günün macerası bittikten sonra uzun uzun oyunda kalmak ve sohbet etmek istiyorsunuz ve ben de korsanımla özdeşleşmek istedim.

[S]: Korsan Efsanesi olmaya nasıl başladın? Yolculuğundaki ana mücadeleler ve öne çıkan noktalar nelerdi?

[C]: İlk başta sıradan bir yaklaşım sergiledim çünkü PvZ topluluğumda hâlâ derin bağlarım vardı ve Takdirnameler asla kazanılamayacak gibi yüksek görünüyordu (ilk tayfalarımdan biri, ne zaman bir şey teslim etsek hep "yaşasın, 1000'e bir adım daha yaklaştık" dediğim için benden nefret ediyordu) ama kısa süre sonra hırslandım ve bu benim tek oyunum oldu.

İlk kayda değer olaylarımdan biri, kocamla birlikte Şalupa ile ilk defa İskelet Kalesi ele geçirmemizdi. Üç saatimizi aldı ve sayısız kez yeniden doğduk, üstelik orada kimsenin bizi rahatsız etmemesine de biraz şaşırmıştık. Sonrasında o gün sunucu sorunları olduğunu ve kimsenin oyuna giremediğini ancak oyundakilerin hâlâ oynamaya devam edebildiklerini okuduk!

Derinlerdeki Açlık, kesinlikle öne çıkan olaylardan biriydi. Yabancılarla etkileşime girmeye zorlanmıştım ve bunu çok sevdim (ilginç bir şekilde) bu yüzden etkinliğe birkaç kez girdim, en azından bir iki klip ve ekran görüntüsü almaya yetecek kadar. Ekran görüntüsü takıntım sadece Sea of Thieves ile başladı.

Gerçekten sevdiğim bir diğer şey de ‘İttifaklar gelmeden önceki ittifaklardı’, yani bir Kale'de diğer Şalupalarla sık sık yakınlaşarak karşılıklı savunma ve ganimeti 50/50 bölüşme konusunda anlaşıyor ve birlikte bitiriyorduk. Neredeyse hiç ihanete uğramadık, şahsi 'önce konuş, sonra ateş et' felsefem doğdu ve (hangi tayfayla yelken açtığıma bağlı olarak) bugün hâlâ bu stratejiyi kullanıyorum. Bundan dolayı bir arkadaşım bir keresinde bana en az toksik oyuncusun, demişti. Bana naif diyebilirsiniz (öyle olduğumu biliyorum) ama bu felsefe denizlerde bazı iyi arkadaşlar edinmeme yardımcı oldu.

[S]: Korsan Efsanesi olduğun anı ve bunu nasıl kutladığını hatırlıyor musun?

[C]: Elbette hatırlıyorum! 8 Temmuz 2018, resmi olmayan bir ittifak içerisinde olduğum günlerden biri ve Tüccar İttifakı'nda 50. dereceye gelmeme ramak kalmıştı. Bu yüzden Yağma Mıntıkası'nda satmak için arkadaş edindiğimiz bir Şalupa'dan Barut Fıçılarından birini istedim, onlar da verdi. Seviyeye ulaştım, şarkımı dinledim, mor renkleri kuşandım ve onlara ilk defa açabildiğim Efsanevi Sığınağı göstererek birlikte kutlama yaptık.

Anja'nın oyundaki en sevdiği şeylerden biri bir Bumba ve buna uygun kostüm.

[S]: Korsan Efsanesi olma yolundaki diğer oyunculara bir tavsiyen var mı?

[C]: Var: Eğlenin, arkadaş edinin, sosyal medyaya katılın (Ben bunu özellikle Sea of Thieves için yapmıştım), insanlarla iletişim kurun, birlikte anılar yaşayın ve ekran görüntülerini alın! Yağmaladıklarınıza fazla bağlanmayın (siz onu teslim edene kadar yağma sizin değildir) ve kaybetmeye hazırlıklı olun. Bir çatışma, geminiz, ‘sizin’ yağmanız, müttefikinize duyduğunuz güven... Her şey olabilir ve herkes ENİNDE SONUNDA batar. Siz batıncaya dek ne kadar eğlendiğinizi asla unutmayın.

Tuzlu veya ekşi olayları kafaya takmayın, tatlı anlara odaklanın. Oyun sohbetindeyseniz insanların kötü konuştuğunu ve küfrettiğini duyabilirsiniz, evet, ben bile bazen savaş heyecanıyla bunu yapıyorum ama bunu kişisel algılamayın (öyle olmadığı sürece) unutun gitsin, bu bir oyun, sunucular verir, sunucular alır, tıpkı gerçekte olduğu gibi daima kazanamazsınız, kimse kazanamaz. Her yeni gün, yeni bir fırsat getirir ve sunucular yarın kapanacak değil ya, yani bir sonraki gün tekrar deneyin!

[S]: Sea of Thieves'e son zamanlarda gelen eklentilerden en sevdiğin hangisi oldu?

[C]: Perdenin Efsanesi Yolculukları nefes kesici! Lanetli adalar, X Konumu Gösteren haritaları, resimli bilmeceler, gemi mezarlıkları ve sonda ölümüne savaş... Başladığınız her yeni Yolculuk diğerinden farklı oluyor. Muhteşem bir şey; Sis'in yarılıp da güzel bir gün batımı veya gün doğumu göründüğü anları çok seviyorum.

Balık isim etiketleri! Onları ilk gördüğümde heyecandan ciyakladım! Bunlar daha önce gelseydi balıkçılık Takdirnamelerim daha kolay olurdu ama hâlâ balıkçılığı seviyorum ve arkadaşlarım için yapıyorum (ya da her yeni Sezon'un başlangıcında Şöhret için). Bir de bunun bir dâhil olma özelliği olduğunu öğrendiğimde daha da heyecanlandım.

Havai Fişekler! Bir Yolculuğun, oyun içi veya gerçek hayattaki bir olayın bitişini kutlamak veya diğer gemileri selamlamak için harika bir manzara. Umarım bir gün sadece havai fişekler için güç geri bildirimini kapatabilirim, çünkü yaralı ellerimle havai fişeklerden keyif alan bir tayfa, bu güzelliği bozabilir.

Onunla birlikte gelen oturma ve ses efektleri. Etrafın tadını çıkarmanın ve ekran görüntüleri almanın yepyeni bir yolu. Rare ekibinin Takdirnameler için seçtiği mekânlar ve zamanlar göz alıcı. Günün farklı zamanlarında farklı manzaralar keşfetmenin her anına bayılıyorum.

Hızlı depolama! Bir keresinde sosyal medyada okudum, artık bir fıçıya balıklama dalmak zorunda değilsiniz, sadece alıp saklayabilirsiniz. Başlangıçta nasıl depolama yaptığımızı hâlâ hatırlıyorum da depolama sisteminin gelişimi, fıçı başına bir öbekten ve kaynaklarımızın yarısından vazgeçmek zorunda kalmaktan şu anda sahip olduğumuz sonsuz kapasiteye gelerek kuantum sıçraması yaptı.

[S]: Gelecekte Korsan Efsanelerine ne tür içeriklerin eklenmesini istersin?

[C]: Saklı Hayalet'i oyuna gerçekten eklemeye ne dersiniz?

[S]: Efsane olmanı bir kenara bırakırsak Sea of Thieves'deki veya başka bir oyundaki en büyük başarın nedir?

[C]: Size çok şey katan bir topluluk için günlük küçük bir doz güneş ışığından başka bir şey olmadığım hâlde İnanılmaz İhtişamlı Şöhret Şapkası almak ve burada, bu İnceleme'de yer almak. Korsanımın muhteşem çizimleri, resimleri ve tablolarından (hatta son zamanlarda bir çizgi roman karakterine dönüştürülmem!) denizlerde tanınmaya, adımı gördükten sonra insanların haritanın her yerinde beni takip etmesine ve birlikte fotoğraf çekinmek istemelerine, arkadaşım Mr Fawlout'un adını tanıdıktan sonra gemimizi kurtarmalarına veya tüm bu sebeplerden dolayı bir Servet Kalesi'nde ittifak kurmaya kadar her şey. Gülümseyin ki dünya da size gülümsesin.

Gülümseyin ki dünya da size gülümsesin. Anja bunu hayatı boyunca uygulamıştır!

[S]: Twitter'da ve birçok toplulukta tanınıyorsun ve yardımcı olmaya, hünerlerini göstermeye isteklisin. Favori bir topluluğun veya etkinliğin var mı?

[C]: Bu güzel oyunun içinde ve çevresinde o kadar çok harika insan, grup ve etkinlik var ki favori seçmek gerçekten zor. Kelimelerle anlatamayacağım bir şey varsa o da bu oyunun, dünyanın her yerinden insanlarla bağlantı kurmanın eşsiz bir yolu olduğudur. Bu her zaman sadece oyunu oynamak ve Takdirnameleri kazanmak değildir. Daha önce hiç oynamayı bıraktıktan sonra oturup, ifadeler gösterip saatlerce muhabbet ettiğim bir oyun oynamamıştım.

Oyun içi günlerin geçip gittiğini seyretmek, ara sıra ekran görüntüleri almak ve sadece oyun aracılığıyla tanıştığın arkadaşlarla takılıp güzel zaman geçirmek. Avustralya'da +9 saatten Amerika kıtasının Batı Kıyısında -9 saate kadar tüm zaman dilimlerinde. Bazen zaman farkını yönetmek ve organize etmek zor oluyor ancak öyle ya da böyle bunu yapıyoruz.

Ama burada belirtmek istediğim, yolculuğum sırasında bana gerçekten yardımcı olan iki grup var. Üye olmam için davet eden ilk korsan grubu, Instagram'da küçük bir sohbet grubuydu, pirateCLB (Meraklı Gülen Midiyeler – yazım yanlışı kasıtlıdır). Onlar benim sosyal medya aktivitelerimin en başından bu yana SoT topluluğu ve korsan ailemle ilk karşılaşmamdı. Her gün bir araya geldiğim oluşturuculardan oluşan küçük beyin takımımızla sadece birlikte yelken açtığımız bir tayfa değiliz, bu insanlar aynı zamanda çevrimiçi amellerim için ana üssüm.

İkinci grup, tayfam Headwinds. Beni nazikçe aralarına kabul ederek etkinlikleri gösterdiler. Bunların en önemlisi, gerek yarış olsun gerekse sahne arkasında yardım etmek olsun Efsanelerin Yarışı'dır. Özel tayfa günümüz var: #HeadwindsFriday. Sunucular izin verirse misafirperver ve kibar bir şekilde herkese açık olarak bu harika arkadaş grubu ile birlikte denize açılıyoruz. Daima yardımsever ve neşelendirici olarak birbirimizin arkasını kolluyoruz. Çehremiz rüzgârla, kalplerimiz inançla dolsun!

[S]: Oyun oynamak dışında başka ne tür hobilerden hoşlanırsın?

[C]: Ömrümün yarısını birlikte geçirdiğim, yukarıda bahsettiğim kocamın yanı sıra iki hobim daha var. İlk odak noktam daima tüylü bebeklerimle, dört kedi oğlumla ilgilenmektir. Birbirlerini kovalamalarını, birbirleriyle ilgilenmelerini, insanları için komedi gösterisi yapmalarını izlemek en büyük eğlence kaynağımız.

İkinci favori hobimse öğretmek. Uzun zaman önce öğretmenlik okumuştum ama saçma sapan sebeplerden ötürü bir derece veya diploma ile bitirmedim. 2020'de tüm okulların kapalı kaldığı sırada eski tayfa arkadaşım okul işlerinde yardımcı olmamı istemişti ve bundan gerçekten çok keyif aldım. Her gün işten sonra 2-4 saat ders vermek yorucuydu ama buna değerdi. Öğretilmesi gereken şeyleri günlük örneklerle açıklamak ve göstermek, buna bayılıyorum! Keşke daha az bürokratik bir ülkede yaşasaydım da bunu meslek olarak üniversiteye tekrar sıfırdan başlamadan yapabilseydim.

Anja'nın, her zaman etrafında dolanan ve kendilerine has şekilde neşe saçan dört kedisi var.

[S]: Kendinle ilgili eğlenceli bir bilgi paylaşır mısın? Herhangi bir şey olabilir!

[C]: Yirmi yıldan fazla süredir kronik ağrı hastası olmakla beraber bir çocukluk alışkanlığımı terapim hâline getirdim ve bu gerçek hayatta olduğu gibi oyun içinde de sosyal medyada da insanlarla etkileşimimde kendini gösteriyor. Öğrendim ki başkalarına kötü hissettirdiğimde ağrılarım azalmıyor ama onları güldürmeyi ve iyi hissettirmeyi başardığım zaman ben de iyi hissediyorum. Bu yüzden çocukken de sahip olduğum yabancılara gülümseme alışkanlığım (annem daima hiçbir zaman alışverişten eve aç gelmediğimi, her satıcının gülümsememi küçük bir ikramla ödüllendirmek istediğini söyler) ve gerçek hayatta hâlâ devam eden (yaşlı bir kadının önce şaşırıp sonra gülümsemesi gibisi yok) bu huyum, çevrimiçi davranışlarıma da sirayet etti.

Yardımcı olabileceğim veya vaktim olduğunda sadece dinleyeceğim bir şey olduğunda her zaman yardım teklif etmeye hazırım. Beni gülümseten ya da hayran kaldığım şeyler gördüğümde onları paylaşmak isterim. Sadece bir avuç beğenisi olan herhangi sanatsal bir şaheser gördüğümde daha fazla insanın sanatçısının çalışmalarına harcadığı zamanı ve emeği görmesini ve takdir etmesini sağlamak için etkimi 'kullanmaya' çalışırım.

Ne gelirse gelsin gülümseyerek karşılayın ki daha kolay ve daha iyi hissettirsin. Ve benimle birden fazla kez yelken açanlar, arada bir girdiğim gülme krizlerini bilirler ve bana sürekli “nefes al Anja, nefes al” diye hatırlatırlar!


Böylece bir Efsane İncelememiz daha sona erdi. Bizimle sohbet etmeye zaman ayırıp Korsan Efsanesi olmadan önce ve olduktan sonraki günleri hakkında bilgi verdiği için Anja'ya çok teşekkür ederiz. Oyuncu arkadaşlarının sunabileceği en iyi şeyleri takdir etmesine ve Sea of Thieves topluluğunun bir parçası olmanın nasıl bir şey olduğunun yaşayan bir örneği olmasına hayran kaldık!

Birkaç hafta içinde başka bir İnceleme ile yine karşınızda olacağız ancak o zamana kadar daha önceki Topluluk, Oluşturucu ve Efsane İncelemelerimize göz atabilir veya Topluluk Merkezi'mizde oyuncuların elinden yeni çıkmış bazı işleri inceleyebilirsiniz. Birçok sosyal medya kanalımızdan birini takip ederek Sea of Thieves'de olup biten ne varsa haberdar olmayı unutmayın ve bir dahaki sefere görüşmek üzere!

Nominate a Legend

Know a Pirate Legend with inspiring in-game or real-life stories to tell? Let us know on social media!